Kitap Adı: Öldürmek için Mükemmel Bir Gün
Yazarı: Mario Mazzanti
Yayınevi: Yakamoz-Sonsuz Kitap
Sayfa Sayısı: 360
Arka Kapak Yazısı:
BENİM YORUMUM:
Bu kitapta ne mi okuyacaksın? Kendini okuyacaksın. Arkadaş çevreni, annenle didişmelerini, günlük yaşam maceralarını, eş dost, hısım, akraba, kimin varsa onların hikâyelerini okuyacaksın. Tabii Yeliz'in sevgili düşük çenesinden...BENİM YORUMUM
Kamu spotu amcalar, ölümüne şakacı tanıdıklar, gizli deliler, terapist teyzeler bu kitabın sayfaları arasına sıkış tepiş oturmuş hep birlikte senin tarafından okunmayı bekliyorlar...
Hayat güzelliklerle dolu ve buna layık olabilmek için iyi bir insan olmaya çalışıyorsun. Ama sen de biliyorsun, insanlar bazen kıskanç, yalancı, çekilmez olabilirler. Yardım etsen dahi ihanetlerini görebilir, dürüst olduğun için zarara uğrayabilirsin. Bugün yaptığın iyilikler, yarın unutulabilir. Olsun, sen yine de iyi kalmaya, sevmeye ve yaşamaya devam et. Çünkü insan olmanın sırrı budur.
Her şeyden önce kendine bir iyilik yap ve bu kitabı oku. Sonra da onu sevdiğin birine hediye et. Çünkü başkalarına yaptığın iyilikleri aslında kendine yapıyorsun...
Bu kitap, asla dublör kullanamadığımız, kısa ya da uzun metrajlı hayat filmimizde geçen acıklı ve sinirli sahnelerin içine sinmiş gülünç yanları “Gel bakim sen buraya” diye ensesinden yakalayıp önümüze koyan yüz seksen sayfalık bir eldir. Tam düğün dernek kurulmuş, limonatalar masalara konulmuş ve damat Kartal Tibet, gelin Filiz Akın’a gülümserken, birinin anîden salona girip “Durun! Siz evlenemezsiniz! Siz kardeşsiniz!” demesi gibi beklenmeyen oyunbozanlıkları ve o esnada Suzan Avcı’nın ayağa kalkıp “Durmayın! Siz evlenebilirsiniz, caizdir. Siz kardeş değilsiniz. Kızımın babası şu klarnetçidir.” demesi gibi yine her şeyin birdenbire yoluna girmesi ihtimallerini bünyesinde barındıran hayatın fazlası var eksiği yok bir doğallık ve canlılıkla anlatıldığı bu kitabın okuyanlara, “Ammmaaann! Madem gülmekten ölemiyoruz, o zaman biz de ölmekten güleriz.” dedirtebilecek mistik bir güce sahip olduğu da kafadan atılmaktadır…
“Halt etmişsin sen! Senin harflerinde estetik bir düzen olsaydı, senin medeniyetinde de hat sanatına benzer bir yazıya dayalı sanat dalı ortaya çıkardı! (E.K.)”Yukarıdaki cümleleri ötüken yayınlarının editörü Erol Kılınç kitapta dipnot olarak geçmiş. Dipnotun geçtiği yer de şurası.
“Karanlık bir zemin üzerinde Doğu’nun bir çalı gibi karışık ve şekilsiz harfleri görünüşte bir karışıklıkla gelişigüzel serpilmiş gibidir (...)”